özelögrenmegüclügü

•ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ

Genel olarak özel öğrenme güçlüğü, sözlü veya yazılı dili anlama ve kullanmanın yanında, dinleme, düşünme, konuşma, okuma, yazma, ya da matematiksel  becerilerde kendini gösteren algısal yetersizlikler olarak ortaya çıkmaktadır. Disleksi, disgrafi, diskalkuli gibi isimler ile nitelenen alt alanları vardır. Bu çocuklarda söz konusu problemlerden dolayı özellikle sosyal ve akademik alanlarında sıkıntılar yaşamaktadırlar.

Bu alanda birçok terapi metodu geliştirilmiştir. Birçoğu başarılıda olmaktadır. Fakat bu metotlarda kitaplarla çalışıldığı için işitsel ve görsel senkronizasyonu sağlamada yetersiz kalmaktadır. Metodumuz şuan için özel öğrenme güçlüğünün bütün alt alanlarına hitap etmemektedir. Fakat bazı alt alanlarda başarılıdır. Özel öğrenme güçlüğü ile ilgili geliştirmekte olduğumuz ikinci bir projemiz  AR-GE aşamasındadır.

Devamını Oku
otizmdownsendromu

•OTİZM,DOWN SENDROMU VB.

Özellikle bu çocuklarda sınıfta ve evde bir şeyler öğretmek çok zordur. Bu çocuklarda iletişim, uyum, anlama, öğrenme daha zordur.  Bir şeyin öğrenilmesi normal çocuklarda 7-11 tekrarla olabilmekte iken bu çocuklarda öğrenme de daha çok tekrar gerekmektedir. 21-28-41 gibi tekrarlar gerekmektedir. Fakat bu tekrarı sağlayabilecek bir yöntem bulunmamaktadır. Bu çocukların durumları nedeni ile aileler de çok büyük zorluklar yaşamaktadırlar. Öğretmeneler içinde durum çok zor olmaktadır. Sistemimizdeki kolaylıklar belki de bu hasta grubu için tam bir ümit olarak ortaya çıkmaktadır.  Öğretmen ve aileler metodun kullanımındaki kolaylık sayesinde çok rahatlayacaktır.

Bu çocukların en önemli gerekliliklerinden birisi de öğrenmesinin geliştirilmesidir. Bilgiye, girdiye bu çocukların herkesten daha çok ihtiyacı vardır. Bilgi olmadan onu işleyecek beyin de işlevsel olmaz. İşitsel ve görsel uyarım olmadan nöronlar hareketlenmez, yeni bağlantılar oluşturamaz. Beyinin alanları arasında iletişim gerçekleşmez. Bu problemlere erken yaşlarda müdahale edilmezse ileri yaşlarda anlayamayan, öğrenemeyen, ortama uyum sağlayamayan ve etrafındaki bireylere yük olan bir birey olmaya aday olacaklardır. Özellikle erken yaşlarda işitsel ve görsel destekler ile beyinsel aktivitelerin hızlanması sağlanırsa saydığımız problemler ve daha birçok problem karşımıza çıkmayacaktır. İşitsel ve görsel duyuların yanı sıra diğer duyuların da uyarımı eklenirse gelişim çok  çok daha iyi olacaktır. Hızlanan öğrenme ile beyin bir momentum kazanacaktır. Bu momentum ile beyinde açılmalar, algıda açılmalar olacaktır. Sosyal çevreye uyumları artacaktır. İletişimleri kuvvetlenecektir.  Bütün bu saydığımız özellikleri kenVO TERAPİ kazandırabilmektedir ve bu çocuklarda gelişim kaçınılmaz olmaktadır.

Devamını Oku
koklearimplant

•KOKLEAR İMPLANTLI ÇOCUKLARIN REHABİLİTASYONU

İmplant ameliyatının başarılı olması için işitsel rehabilitasyon çok önemlidir. İmplantın işlevselliğinin artması için nöral yolların senkronize olması için beynin yeni sese ve düzene alışması için ve daha birçok şey için ve temelde implantın başarısı için işitsel rehabilitasyon olmazsa olmazdır. Çocukların akranları ile eşit düzeyde olabilmesi için sosyal çevreye adapte olabilmesi için akademik bakımdan başarılı olabilmesi için akabinde psikolojik açıdan sağlıklı olabilmesi için implantın başarısı önemlidir.

Rehabilitasyonda istenen, hastaların implant sonrası yeterli süre ve etkinlikte girdiye maruz kalmasıdır. Daha sonra yoğunlaşan bu girdinin çıktı olarak sonuç vermesidir. Konvansiyonel yöntemlerde bunu sağlamak ve uygulamak çok zor olmaktadır. İşitsel rehabilitasyonda terapistlerin elinde yeterli materyal,  ortam  ve süreklilik bulunmamaktadır. Her ne kadar iyi niyetle çalışmalar yapılsa da belirli düzeyde sistemli bir uygulama bulunmamaktadır. Hastanın işitsel ve görsel girdiye ihtiyacını giderecek bir düzen olamamaktadır. Ailelerin evde imkanları da kısıtlı olmakta ve her ne kadar destek vermeye çalışsalar da yeterli olamamaktadır. Aileler yaşamın akışı içerisinde  iş hayatları ve sorumlulukları nedeni ile terapide üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmekte zorluklar yaşamaktadırlar. Çağımızın getirdiği koşullarda da çocuklara yeterli girdiyi sağlayacak çevre mevcut değildir.  Hayatının büyük bir çoğunluğunu evde geçiren çocuk rehabilitasyon merkezinden ayda ortalama 5 saat eğitim görmektedir ve bu yeterli olmamaktadır.

 kenVO TERAPİ yukarıda saydığımız ve bunların dışında birçok problemleri giderecek liyakat tamdır. İyi bir uyarım sağlamak ve kaliteli bir girdi sağlamak açısından hem de bir standart oluşturması açısından çok değerli bir yöntemdir. Ailelerin de kolayca kullanabilmesi ile de maruziyet süresi olarak da mevcut düzenin katbekat üzerinde olabilmektedir. Çocuğu ders yapıyormuş gibi sıkan bir düzende olmaması ve eğlenceli olması açısından da sürekliliği ve kalıcılığı olan bir uygulama olmaktadır. Bu da implant ameliyatının başarı oranını yukarıya taşıyabilmektedir. Sonuçta ailelere ve topluma sağlıklı bireyler kazandırılmasını sağlamaktadır. Koklear implantlı çocuklar, metodumuzdan en büyük yararı sağlayacak gruplar arasında yer almaktadır. 

Devamını Oku
Artikülasyon

•ARTİKÜLASYON PROBLEMLERİ

  Artikülasyonun kelime manası boğumlanma demektir. Boğumlanma da akciğerlerden gelen havanın ağız ve burunda çeşitli noktalarda engellere uğrayarak ses olarak çıkmasıdır. Boğumlanma problemi dediğimizde de konuşma sırasında bir problem akla gelmelidir. Artikülasyon/boğumlanma problemi yaşayanlar konuşma seslerini üretmede problem yaşarlar. Konuşma sırasında fiziksel olarak fark edilebilen bir ses üretme zorluğu görülür. Toplumumuzda /r/ sesinin üretilmesindeki problemler yoğun olarak bilinmektedir.

 

Artikülasyon bozukluklarında terapistler tarafından çeşitli teknikler uygulanmaktadır. Burada en önemli yaklaşım çocuğun işitsel olarak algıladıktan sonra görerek  aynısını  taklit etmesini beklemektir. Burada problem olan sesin ham halinin çıkışını ne kadar çok duyarsa çıktıyı da o kadar hızlı bir şekilde çıkaracaktır. İşitsel olarak beynin sese adaptasyonunu sağladıktan sonra, artikülatör organların (dil, dudak, dişler, damak, geniz boşluğu, yutak, burun) hareketini gözlemleyen çocuk, işitsel ve görsel süreci birleştirip geri bildirimde bulunmasını sağlaması beklenmektedir. Daha sonra da bu sesin hecede, kelimede ve cümlede pekiştirilmesiyle terapi sonlandırılmaktadır. Bizim metodumuzda tüm bu süreçleri evde kolaylıkla uygulayabilmekteyiz. Sese ve görüntülere maruziyetin yoğunluğu standartların çok üzerinde olacağı için söz konusu bozukluklarda iyileşme çok hızlı olacaktır.

 

Artikülasyon problemlerinde, erken yaşlarda ve haraketli çocuklarda veya odaklanma problemleri yaşayan çocuklarda çocuğun geleneksel terapi sürecine katılımı olamadığı için terapiye başlayabilmek için çocuğun yaşının ilerlemesi veya haraketliliğinin azalması beklenmektedir. Bu durumda da konuşmadaki bozukluk çocuğu ve aileyi olumsuz etkilemektedir. Çocuğun konuşmasındaki anlaşılmazlık çocuğun sosyal, psikolojik açıdan baskılanmasına neden olmakta gelişiminde akranlarından geri kalmasına neden olmaktadır. Bu durum beraberinde birçok problemi doğurmaktadır. Buradaki en önemli iddiamız da yöntemimizin kullanılmasındaki işlevsellik ile bu çocuklarda başarıyı kolaylaştıracaktır. Yaşanan artikülasyon problemlerinde erken yaşlarda bile kullanılabilen metodumuz sayesinde sosyolojik, psikolojik vb. birçok probleminde önüne geçilerek aile ve toplum açısından kazanım sağlanacaktır.

 

Devamını Oku
dilvekonusma

•DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI

Dil ve konuşma bozuklukları, kişinin konuşulanları anlamada ve kendini ifade etme becerilerinde görülen sorunları ifade eder. Dil ve konuşma günlük hayatta sık karıştırılan iki farklı kavramdır. Dil problemleri denildiğinde; çocuğun söylenilenleri  anlamakta (alıcı dil) veya duygularını, düşüncelerini yeterli düzeyde sözel olarak aktarmakta (ifade edici dil) zorluk yaşaması olarak bilinmektedir.  Dil bozuklukları birçok nedene bağlı olabilmektedir. 

Konuşma bozukluğu ise sesleri doğru veya akıcı bir şekilde üretmekte zorluk yaşanmasına denilmektedir. Konuşma bozuklukları; ses, konuşma sesi bozuklukları, akıcılık ve motor konuşma bozukluklarından oluşmaktadır.  Dil ve konuşma bozuklukları çocuklarda birbirinden ayrı olarak veya birlikte de görülebilmektedir.

Dil-konuşma problemlerinin terapilerinde birçok teknik kullanılmaktadır. Terapi metodları genelde çocuğa yaklaşımın nasıl olması gerektiği ile ilgili olup, rehabilitasyon merkezlerinde bu yaklaşımları uygulayacak ortam mevcut olmamaktadır. Mevcut tekniklerde sistemli, kullanışlı ve belirli seviyede materyal kullanımı olmamakla birlikte her öğretmen kendi imkanları ile bir şeyler yapmaya çalışmaktadır. Eğitimler masa başında, kitap defter, kartlar vb. materyallerle olduğu için çocuklar üzerinde etkili ve kalıcı olamamaktadır. Her koşulda bu alanda sistemi değiştirecek, çocuğa yaklaşımın nasıl olması gerektiğini gösterecek bir metot bulunmamaktadır. kenVO TERAPİ bu problemlere, hem teknolojisiyle hem içeriğiyle hem de geliştirdiği senaryolarla müdahale ederek gelişim sağlayacaktır.

Dil-konuşma terapilerinin belirli kısımlarında çocukla iletişim kurmak elzemdir. Bu sebeple bazı durumlarda terapi yapabilmek için çocuğun yaşının büyümesi beklenilmektedir. Bazı durumlarda da çocuklarda görülen hiperaktivite, dikkat eksikliği, odaklanamama vb. durumlarda da yaş büyük olsa bile terapi yapmakta zorluklar yaşanmaktadır. Bu durumda çocuk ve aileler açısından sosyal, psikolojik problemleri de yanında getirmektedir. Metodumuz bu çocuklarda kolayca kullanılabilmekte olup çok büyük kolaylık sağlayacaktır.

Devamını Oku
edinilmisdilbozuklukları

•EDİNİLMİŞ DİL BOZUKLUKLARI (AFAZİ)

Afazi gibi edinilmiş dil bozukluklarında birçok terapi yöntemi ortaya atılmıştır ama bu yöntemleri bu hastalara uygulamada başarılı olunamamaktadır. Önerilen materyaller verimli olamamaktadır. Hastalar yeterli uyarımı sağlayacak girdiye maruz kalamamaktadır. Bu hastaların yaşları ileri olduğu için yakınları da eğitime yardımcı olmakta zorlanmaktadırlar. kenVO TERAPİ evde kolaylıkla uygulanabileceği için hastaya yeterli girdi ve uyarım sağlanabilecek ve gözle görülür ilerlemeler fark edilecektir.

Devamını Oku
gecikmiş konuşma

•GECİKMİŞ KONUŞMA

Gecikmiş konuşma denilen problemde, adından da anlaşılacağı gibi çocuğun konuşmasındaki, iletişimindeki bir rötardan bahsedilmektedir. Çağımızın getirdiği yaşam şartları herkes için aynı olmadığı için her çocuğun çevresindeki uyaran yoğunluğu aynı olamayacağı için ve bunun gibi birçok nedenden dolayı aynı yaştaki her çocuğu aynı değerlendirmenin içerisine alarak, bu yaşta şöyle konuşması gerekir demek doğru olmamaktadır. Fakat bu durum teşhis sırasında genelde göz ardı edilir. Çünkü bu durumun bir standardını sağlamak mümkün gözükmemektedir.  Burada girdi eksikliğine dikkat çekilmektedir. Örneğin pandemi sırsında çevre şartları daraldığı ve iletişim alanları azaldığı için gecikmiş konuşma sayısında artış gözlendi. Girdi azlığı çıktıyı etkilemektedir. Bazı durumlarda da konuşmadaki gecikme nörolojik sendromlar, otizm, zihin engeli, işitme engeli, olmak üzere bunlar gibi birçok problemle birlikte veya beraberinde olabilir. Çocukta her ne kadar ek bir engel olsa da, belirli bir algı düzeyi olan çocukların dağarcığına işlenen bilgiler mutlaka taşacaktır. Bütün bu durumlarda, girdinin yoğunluğunu artırmanın, çevresini düzenlemenin, iletişim alanlarını artırmanın önemi çok büyüktür. Bu çocuklara yeterince girdi sağlamak bizlerin birinci görevidir. Bunu da ilk basamak olarak evde bizim sistemimizle yoğun girdi/bilgi sağladıktan sonra bunları diğer çevrelerde kullanmasını beklemek işimizi kolaylaştıracaktır. 

Devamını Oku
FONOLOJİK PROBLEMLER

•FONOLOJİK PROBLEMLER

Fonolojik bozukluklar halk arasında çok bilinen bir durum değildir. Buradaki problemde konuşma seslerinin yanlış üretilmesi, bazı seslerin yanlış yerde ve pozisyonda üretilmesi veya hiç üretilememesi gibi durumlardır. Örnek olarak; /k/ sesini ve /t/ sesini normal olarak çıkarabildiği halde kelime düzeyinde /k/ sesi yerine /t/ sesini kullanabilmektedirler. “kapı” kelimesini “ tapı” gibi, “kas”  kelimesi yerine “tas” kelimesini kullanabilmektedirler. Bir harfi bir kelimede düzgün çıkarabilmekte iken aynı harfi başka kelimede üretmeyebilmektedirler. Farklı başka durumlarda mevcut olabilmektedir. Fonolojik bozukluğa sahip çocukların konuşma anlaşılırlığı çok düşük olabilir. Bu durum da konuşma motivasyonunun kırılmasına neden olabilir.

Bu çocuklara özel terapi programları hazırlanmalı ve yanlış üretilen ses ve kelimelerin üzerinde durulmalıdır. İşitsel olarak, kaliteli ve yoğun girdinin olması gerekmektedir. Mevcut terapilerde yeteri kadar girdi, yüksek düzeyde verilememektedir. Haftalık maruz kaldığı terapi süresi, kalitesi yeterli olamamaktadır. Evde yoğun olarak çalışılması gerekmektedir. Fakat aileler bunu sağlamakta problem yaşamaktadırlar. Metodumuz hem kaliteli hem yoğun hem de düzenli olarak girdi sağlamakta başarılıdır. 

Devamını Oku