Eğer zorunlu olarak bir şey öğrenmeye çalışıyorsanız bu
kalıcı olmaz. Zorla yapılan eğitim, hiçbir bireyde kalıcı olmaz. Öğrenme
eğlenen bir beyinde kalıcı olur. Çocukları sıkan ders yapma yöntemlerinden
uzak, rahat ve eğlenceli bir ortamda pozitif duygularla gerçekleştirilen
öğrenme şekli ömür boyu kalıcı olur. Çocukların istekli ve eğlenerek, ailelerin
ve öğretmenlerin motive bir şekilde olması çok daha güzel sonuçlar
doğuracaktır.
Metodun en büyük avantajlarından biriside
öğretmenin/terapistin terapi sırasında mutlu olmasıdır. Biz çocukları ders
yapıyormuş hissine kapılmadan eğlenceli bir şekilde zaman geçirmesini
istemekteyiz. Terapi sırasında öğretmen bugün ne yapsam, nasıl yapsam diye
düşünür. Çocukta nasıl kaçsam diye düşünür. Çocuklar rehabilitasyon
merkezlerine ayak sürüyerek gelmektedirler. Çünkü mevcut sistemde çocuklara
hitap eden bir düzen ve sistem olmadığı için sıkıcı ve yararsız bir eğitim
ortaya çıkmaktadır. Mevcut sistem de çocuklara çocuk gibi bakmamaktadır. Öğretmen kendi çabaları ile bir şeyler
yapmaya çalışmaktadır.
Öğretmen/terapist özel eğitimde ihtiyaçlarına ve
düşüncelerine en son bakılan gruptur. Yöntemimiz asıl olarak öğretmeni odak
almakta ve öğretmenin mutlu ve rahat olmasını istemektedir. Öğretmenin sınıf
içerisinde rahat olmasını amaçlamaktadır. Aslında çocuğun değil öğretmenin
eğlenmesini, mutlu olmasını istemektedir ve bu ruh halinin de çocuğa geçmesini
beklemektedir. Çocuğun odanın içerisinde
rahat ve özgür olmasını herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmamasını beklemektedir.
İlla ki bir şeyler öğretmek için zorla ve metazori bir yaklaşıma karşı
çıkmaktadır. Masa başında yapılmaya çalışılan zorunlu bir iletişimi istememektedir.
Öğretmenin acaba bugün ne yapsam hissine kapılmadan zamanı güzel ve hoşça geçirmesini
amaçlamaktadır. Çocuk için de kendini doğal ortamında hissetmesi gerekmektedir.
Böylelikle herkesin mutlu olduğu ortamda başarı rahatlıkla gelecektir.
Metodumuz bütün bu problemleri çözerek hem öğretmenin hem
çocuğun hem de ailelerin mutlu olmasını amaçlamaktadır. Çocuğa bir şey
öğretmeyi amaçlamamaktadır. Öğrenmeyi doğal olarak beklemektedir. Beynin
gelişimine odaklanarak, alıcı ve ifade edici tıkanıklıkları açmayı
hedefleyerek, eöğrenmeyi öğrenmiş bir beyin elde etmek istemektedir.