İŞİTSEL VE GÖRSEL GİRDİLER İLE BEYNE MOMENTUM KAZANDIRAN BİR METOTTUR

İşitme duyusu anne karnında doğumun sonlarına doğru aktif olur. Çocuk anne karnında belirli bir frekansta duymaya başlar.  Doğduktan sonra da işitme frekans aralığı genişler.  İşitsel ve görsel girdi doğum ile ilk aktif olan duyulardandır ve beyin gelişimini direk etkileyen en önemli duyulardır. Bir bebek-çocuğun en önemli bilgi sağlayan duyuları işitsel ve görseldir. Erken yaşlarda görsel ve işitsel girdinin yüksek olması beyin gelişimini nöral ağ bağlantılarını pozitif yönde etkilemektedir. Erken yaşlarda duyuları çalıştıracak ne kadar çok girdi olursa bunun sonuçları da o kadar güzel olur.

Çağımızda çocukların etrafında yeterli işitsel ve görsel girdi sağlayacak kaynaklar bulunmamaktadır. Bir de çocukta ek engeller var ise bu daha da önemli bir hale gelmektedir. Girdinin, bilginin az olduğu bir çocuğun gelişimi etkilenmektedir. Bilgiyi sentezliyecek ve işlemleyecek yeterlilikte olmayan beyine sahip çocuklar akademik, sosyal ve psikolojik olarak geride kalmaktadır. Bu ve başka birçok sebepten dolayı çağımızda konuşma problemleri giderek artmaktadır.

Konuşma başta olmak üzere bütün beyin işlemleri için erken yaşlarda işitsel ve görsel bilginin sağlanması ileri yaşlar için oluşabilecek birçok sorunu erkenden çözmüş olacaktır. Yaşam alanı içerisinde işitsel ve görsel yeterli girdi az olan bir beynin gelişiminde yavaşlamalar olacaktır ve bilgiyi işlemlemede, aktarmada problem yaşayacaktır. Bu durumlar, öğrenmede, anlama-kavramada, dil-konuşmada problemler oluşturabilmektedir. Bizim rehabilite etmeye çalıştığımız çocukların, beyin  gelişiminde, öğrenme ve anlama yeteneklerinin gelişmesinde, dil-konuşma becerilerinin gelişmesinde daha fazla girdiye, uyarılmaya ihtiyaçları vardır. Fakat mevcut düzende bunu sağlayabilecek bir metot yoktur.

      Küçük yaşlarda işitsel ve görsel girdinin fazlalığı hayat boyu tesirini gösterir.  Erken yaşlarda işitsel ve görsel girdi ile beyinin işlevselliğini artırıp, momentum kazandırarak birçok vakada ileriki yaşlarda oluşması muhtemel olan sosyolojik, psikolojik, akademik problemler ekarte edilebilecektir.