Rehabilitasyona çocuk haftalık olarak belirli oranda
eğitim almaktadır. Bu oranın yetersizliği aşikardır. Yetersizlikten anlatılmak
istenen, rehabilitasyonda aldığı eğitimin tekrarıdır. Mevcut düzende aileler
bir arabanın tamirciye verilip onarımı sonrası geri alınması gibi bir
yaklaşımdadırlar. Eğitime gönderdikleri için vicdanlar rahatlamış olmaktadır.
İlk başlarda heyecanlı ve çocuğu için bir şeyler yapmak isteyen aileler,
yaptırılmak istenen ödevlerin sıkıcı ve zoraki olması nedeniyle kısa bir süre
sonra bütün ipleri bırakmaktadırlar. Bu
durum gelişmedeki en önemli engellerden birisi olmaktadır. Aslında burada
ailelere de suç bulmak doğru olmuyor. Aileler çocuklara uygun olmayan
ödevlerden dolayı terapi sürecine entegre olamamaktadır. Çocuğa öğretilmek
istenen konunun tekrarı yapılamamaktadır ve ilerleme olmamaktadır.
Tekrar öğrenmenin en önemli unsurlarındandır. Tekrar,
eğitimde öğrenilen bir konunun kalıcılığını artıran ve bu sayede öğrenmeyi
geliştiren bir yöntemdir. Her birey eğitim hayatı boyunca aldığı derslerde
belirli oranda tekrar etmeden ilerleme kaydedemez. Tekrar olmadan kalıcılık olmaz.
Normal bir beyin bir bilgiyi 7-11 kez gördüğünde kalıcılığı artıyorken bu
çocuklarda tekrar sayısı 21-28-41 veya daha fazla olması gerekmektedir. Bir
konunun akılda kalıcılığı özellikle bu çocuklarda çok zordur. Mevcut
düzende öğretilmek istenen konunun
tekrarı yapılamamaktadır. Özel eğitimde haftada 80 dakika eğitim ile hiçbir çocukta ilerleme göremeyiz.
Bu şekilde bir ilerleme beklemek akıllıca değil. Kaldı ki bu derslerinde belli
bir süresi çocukları derse kanalize etmeye çalışmakla geçiyor. Özel eğitim
merkezlerinde haftada 80 dakikadan ayda 320 dk özel eğitim görmektedirler. Ayda
ortalama 6 saat eğitim görmektedirler. Yani 12 saat uykuyu çıkartırsak 360 saat
te 6 saat eğitim görmektedirler.
Gelişimi normal olan çocuklara bile okul harici ekstra eğitimin
verildiği göz önüne alındığında bu süre bu çocuklar için gelişim sağlayacak bir
süre olmadığı açıktır. Özel eğitimdeki amaç öğretilmek istenenin hafta
içerisinde tekrarını ve pekiştirilmesini beklemektir. Aileler ise evde tekrar
etmekte zorlanmakta ve hatta hiç tekrar yapamamaktadırlar. Yöntemimiz ile bu
durum kolaylıkla aşılabilmektedir.
Dil konuşma bozukluklarındaki terapi sürecini biraz da
yabancı dil öğrenimine benzetmekteyiz. Yabancı dil öğreniminde de en
önemli şeyin maruziyet olduğu bilinmektedir. Yurt dışına çıkanların daha kolay
dil öğrendiğini bilmekteyiz. Çünkü maruziyet ile girdi oranı artmaktadır. Terapi
metodumuz çocuklara sanki yurt dışındaymış gibi evde kolaylıkla bir maruziyet
sağlayabilmektedir. kenVO TERAPİ Metodu bir konuyu kolaylıkla gün boyu tekrar ettirebilme
özelliğine sahiptir. Metodumuzun teknolojisi, içeriği ve kullanım kolaylığı ile
evde çocuklarına tekrar yaptıramayan aileler için çok elverişlidir. Aile işinde
olsa bile uzaktan evdeki sisteme bağlanabilmekte ve verilen konuları zaman ve
mekan tanımaksızın tekrar edebilmektedir. Çocukları için şifa arayan ailelerin maksimum
fayda sağlayacağı bir metottur.