Söz konusu alanda materyal
ve metodun uyum içerisinde olduğu bir terapi yönteminin olmaması, terapist/öğretmenin
uygulamada karşılaştığı problemlere kolaylık sağlayan bir yöntemin olmaması,
ailenin terapi sürecine kolaylıkla entegre eden bir metodun olmaması bu alanda birçok
problemi yanında getirmiştir. Bu durumlar terapide ilerlemenin önüne geçmiştir.
kenVO TERAPİ bütün bu problemleri ve daha fazlasını çözecek olan bir yöntem
olması ve bu sayede bu alanda muzdarip ailelere bir ümit olması açısından eşsiz
olarak görülmektedir.
Dil-konuşma
bozukluklarında, koklear implantlılarda, otizm, down sendromunda, öğrenme sorunlarından
muzdarip bireylerin terapi etkinliğinin artırılması, gelişimlerinin akranlarına
yakın izlemesinin sağlanması amaçlarımız arasındadır. Erken yaşlarda kullanılması
ile birlikte ileriki yaşlarda görülmesi muhtemel psikolojik sosyolojik,
toplumsal zararların önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.
Uzun süren bir
Ar-Ge aşamasından sonra yazılımımız bize özgü eşsiz bir hal almıştır.
Araştırmalarımızda metodumuza ve yazılımımıza benzer özellik ve uygulama yapan
başka bir metot görülmemiştir. Sistemimizle bu alanda eskiyi kaldırıp, yeni bir
dönem başlatma sürecindeyiz.
kenVO TERAPİ
metodu; ülkemizden, bizden bir yöntem
olup eşsizdir. Bu alanda ülkemizde ve geliştirilmiş bir metot bulunmamaktadır.
Hem bizden olması hem de bu alanda bir ışık olması açısından çok mutluyuz.
Misyonumuz ve vizyonumuz, ilk başta ülkemizde daha sonra yurtdışında Avrupa ve
Amerika gibi ülkelerde ve tüm dünyada yaygınlaşmaktır.
kenVO TERAPİ, Ar-Ge çalışmaları ile üzerinde uzun süre çalışılmış, içerisinde teknolojinin ve eğitimin harmanlandığı fakat ilk defa ortaya atılan bir yöntemdir. Ekranların, yazılımın ve özenle hazırlanmış dikkat çekici ses ve görsellerin olduğu kendine has bir yöntemdir. kenVO TERAPİ yeni bir metot olup, özel eğitim ve rehabilitasyondaki hasta gruplarına bir ümit olarak görülmektedir. Video ve ses öğelerini işitsel ve görsel olarak belirli bir sistem ile uygulamaya dayanır. Dil ve konuşma bozukluklarına ve öğrenmeyi geliştirmeye yönelik terapi metodudur. Terapi süresini kısaltmayı amaçlar. Bunu da ilk defa uygulanan yöntemi ile kolay kullanılabilirliği ile etkili içeriği ve sürekli tekrarlanabilirliği ile yapar. Ailelerin evde kolayca kullanabileceği bir modeldir.
Özel eğitim terapi yöntemlerinde aileyi terapinin içerisine kolayca adapte eden bir yöntem bulunmamaktadır. TERAPİ
sistemi aileyi terapinin içerisine kolayca adapte edebilmeyi sağlar ve terapinin
etkisinin, veriminin katbekat artmasına olanak sağlar. Erken yaşlarda girdi
yoksunluğunun önüne geçer. Beyin gelişimine katkıda bulunur. Eğitimi
kolaylaştırır. Özel eğitim ve rehabilitasyondaki birçok hasta grubunda
öğrenmeyi geliştirmeyi kolaylaştırır. Uygulayıcı/terapistin işini
kolaylaştırır. Materyal ve metod açısından büyük bir kolaylık ve standart sağlar.
Kullanılması zor olan kitap, defter, kartlar gibi materyallerin ve etkin
olmayan masa başı eğitiminin zorunluluğundan kurtulmaya olanak sağlar.
Mevcut eğitimler,
rehabilitasyon merkezlerinde masa başında yapılmaktadır. Kitap defter, görsel
kartlar gibi çocukların ilgisini çekmeyen ve terapistin alanını kısıtlayan bir
sistemde yapılmaktadır. Bu materyaller ile çocukların motivasyonu sağlanamamkta
ve öğretmenin işi daha da zorlaşmaktadır. Bu sistemde öğretmenin verdiği
ödevler aileler tarafından uygulanamamaktadır. Ailenin terapiye/eğitime katılamaması
çocuğun sadece haftada ortalama 80 dakika eğitim görmesine neden olmakta ve
öğretilmeye çalışılan konuların kalıcılığı mümkün olmamaktadır. Örgün okul
eğitiminde bile dersleri tekrar, etüt ve dershane gibi tekrarlara ihtiyaç
duyulurken bu çocukların daha fazla tekrara ihtiyacının olduğu açıktır.
Mevcut
uygulamalarda masa başı eğitimlerde çocuklar sıkılarak strese girmektedirler.
Strese giren, sıkılan çocuğa hiçbir şey öğretilemeyeceği gibi çeşitli
psikolojik sorunları da yanında getirmektedir. Aileler ilk başta çocuklarının
bir şeyler öğrenmesi için mevcut sistemle eğitim yaptırmaya çalışmakta ve
çocuklarından gördükleri tepki sonrası baskı yapmaktadırlar. Kısa bir süre
sonra aile çocuğa zorla bir şey yaptıramayacağını anlamaktadır. Bu durum
ebeveyn ve çocuk arasında kötü bir ilişkiye dönmektedir. Bu durum aile ve
öğretmen açısından içinden çıkılmaz bir döngüye girmektedir. Sonuçta çoğunlukla
herkes mutsuz olmaktadır. Zorla öğretilen bilginin kalıcı olmayacağı
bilinmektedir.
Bu alanda
geliştirilen terapi yöntemlerinde genelde terapistin nasıl davranması gerektiği
ile ilgili bilgilendirici yaklaşımlar mevcut olmasına rağmen bu yaklaşımı
uygulayacak materyaller yeterli ve kullanışlı değildir. Bir sistem dahilinde
hem yaklaşımın hem de yaklaşımı gerçekleştirecek materyallerin olduğu en
önemlisi de bunu ailelerinde kolaylıkla kullanabildiği bir yöntem
bulunmamaktadır.
Özel eğitim
merkezlerinde bir odaya kurularak, bu yöntemi kullanmaya yetkinliği olan
terapist/öğretmenlerin uygulayıcı eğitimini aldıktan sonra kolaylıkla
uygulayabilecekleri bir modeldir.
Ailelerde evde
çocukların yoğun olarak zaman geçirdikleri odaya sistemin kurulması ile
birlikte uygulayıcı eğitimini alan terapistin yönlendirmeleri ile evde
kolaylıkla uygulayabileceklerdir.
Rehabilitasyon
merkezinde uygun bir odaya kenVO TERAPİ sistemi kurularak, terapist/öğretmen
çocukla oynarken öğretilmek istenen konuyu video ve ses ile rahatlıkla
verebilecektir. Aile de evde uygun bir odaya kurulan bu sistem ile öğretmenin
verdiği konuları kolaylıkla tekrarlayabilecek ve terapinin etkinliği eski
yönteme göre katbekat artacaktır. Yazılımın içerisindeki takip sistemi ile
ailenin günlük çalışma miktarlarıda alınıp ailenin katılımı teşvik
edilebilecektir. Sistem evde otomatik olarakta kullanılabilecektir. Hatta çalışan anneler işteyken evdeki kenVO TERAPİ
sistemini kolaylıkla kullanabilecektir. Bu özellik ile de bu alanda innovatif
gelişmelere açık olduğu aşikardır.
kenVO TERAPİ metodunu;
dil-konuşma terapistleri, odyologlar başta olmak üzere çocuk gelişimciler, okul
öncesi öğretmenleri ve özel eğitimde çalışan öğretmenler uygulayabilir.
Özellikli olarak, artikülasyon gibi konularda dil-konuşma uzmanlarının, işitsel
rehabilitasyonda odyologların aktif rol almaları beklenir. Söz öncesi
dönemlerdeki eğitimde diğer öğretmenlerinde rol alması uygundur.
Sadece nasıl hareket edilmesi gerektiğini gösterip başka bir getirisi olmayan diğer metotlardan farklıdır. Hem uygulama hem materyal hem de yöntem açısından uygulayıcıyı rahatlatıp, uzmanın gelir etmesine olanak sağlar. Uygulayıcının özel hasta potansiyeli arttıkça sürekli bir gelir elde edeceği ve herkesin kazanacağı bir network sistemi üzerine kuruludur.